26 Temmuz 2007 Perşembe

Liderlik ve Vizyon


Vizyoner Olmak….

Hemen hemen her yerde vizyon sahibi olmak, vizyoner olmak vb…gibi defalarca duyarız bu meşhur kelimeyi. Liderlik tarzları içinde de en etkili olanlardan bir tanesi de Vizyoner yaklaşım olunca konuyu biraz açmak da fayda var.

Liderlik vizyon ile başlar. Vizyon her nekadar geniş bir anlam taşısada, 2 basit özelliği barındırır: Önceden belirlenmiş bir amaç uğruna harekete geçmek için size ve çevrenizdekilere ilham vermek. Hepimizin bireysel vizyonları vardır ancak, liderlik bütün bunları daha yüksek bir seviyede birleştirip, daha etkili ve güçlü kılmayı amaçlar. Sonuc olarak paylaşılan vizyon ortaya çıkar.

Bireysel olarak başlayıp daha yüksek bir paydada birleşen paylaşılan (organizasyonel) vizyon aşağıdaki sorulara cevaplar arar.

Bireysel Vizyon 3 temel soruya cevap arar;
Neyi gerçekleştirmeyi, tamamlamayı istiyorum ?
Nasıl gerçekleştirmek, tamamlamak istiyorum ?
Benim için önemli olan ne?

Organizasyonel Vizyon 5 temel soruya cevap arar;
Neyi gerçekleştirmeyi çalışacağız ?
Değerlerimiz neler ?
Sonuçları nasıl elde edeceğiz ?
Değişimi nasıl başaracağız ?
Rekabet avantajını nasıl sağlayacağız ?

Yukarıdaki sorulara verilen cevaplar ışığında, organizasyonda vizyon yaratmak için 4 yol kullanılabilir. Bunlar: Anlatmak, Satmak, Danısmak ve Yaratmak.
Anlatmak kısaca beklentileri paylaşmaktır. “Yapacağımız şey bu!” şeklinde. Bunun için, anlatanın kişisel kredibilitesi, otoritesi ve yetkinliği önem taşımaktadır. Ancak buna dahil olanlarda aidiyet ve sahiplenme guduleri konusunda yeterli cevabı verememektedir.
Satmak ise anlatmanın yanı sıra İknayı da içerir. Çevrenizdekilere yararları satıp, dahil olmalarını beklersiniz. Burada organizasyonu oluşturan bireylerin değerleri ile bagdasması esas noktadır. Ancak insanların bu yeni fikri satın almamaları durumunda işe yaramamaktadır.
Danısmak, insanlara sorarak vizyonu şekillendirmektir. Küçük tartışma grupları ile sonuc aranır. Ust yönetimden aşağıya dogru şeklillendirmek maksadı ile gönderilen mesaj, grupların birbirleri arasında tartışılıp tekrar yukarıya iletilirken dramatik değişiklikler olabilir. Ancak üst yönetim kotu haberler duymayı sevmeyebilir ve kimse bundan sorumlu olmak istemez. Kısaca bir dayatma gibi algılanmak ve söz konusu odagından değişme ihtimali problemini barındırır.
Yaratmak, en iyi fakat bir o kadar da riskli bir yöntemdir. İyi çalışması için bireylerin istediklerini rahat paylaşabildikleri bir şirket kültürüne ihtiyac duyulmaktadır. Dikkatli bir şeklilde yönetilmez ise kaos yaratabilir. Herkesin katılımı ile yaratılacağından en paylaşılan organizasyonel vizyon bulunabilecektir.
Unutmamak gerekir ki; her organizasyonda kendini oluşturan bireylerin eğitim, kultur ve deger yargıları ile kendileri tarafından paylaşılan ortak değerleri, farklı metodları etkin kılabilir.

Hiç yorum yok: